Oregon Yolu'ndaki yaşam hem inanılmaz derecede sıkıcı hem de son derece tehlikeliydi. Öncüler, Missouri'den Oregon'a uzanan 2,170 millik araziyi geçmek için son derece dikkatli ve cesaretli olmak zorundaydılar. Kazalar ve hastalıklar hemen köşedeydi, ancak yolculuğun çoğu arabanın yanında yürüyerek geçti. Oregon Trail'de günlük yaşamın zor olduğunu söylemek, çok az bir ifadedir. Zor bir işti ve tüm ailenin köklerinden sökülmesini ve yeni fırsatlar için batıya gitme kararlılığını gerektiriyordu, ancak bu binlerce insanın göç etmesini ve uzun bir yolculuğa çıkmasını engellemedi.
Oregon Trail'de günlük hayat nasıldı? Kirli ve sıkışıktı, ama aynı zamanda coşku ve maceraya susamışlık da vardı. Bu öncüler keşfedilmemiş bölgelere doğru bir yolculuğa çıktılar ve riskleri bilmelerine rağmen tehlikeyle doğrudan yüzleşmeye karar verdiler.
Fotoğraf:
-
Fotoğraf: Albert Bierstadt / Wikimedia Commons / Kamu malı Batı daha iyisi için bir şans sunduğu için birçoğu hayatlarını riske attı.
Oregon Trail'i gezenler bir dizi farklı geçmişe sahipti, ancak çoğunun bir nedeni vardı: fırsat. Batı'da zenginliğin garantisi olmasa da, herhangi birinin onu büyütme olasılığı vardı. 1840'ların ortalarında, batıya giden ilk göçmenler Kaliforniya'da altın buldular. Hikayeler doğuyu sular altında bıraktı das Eldorado des Westens Bu, 1849'dan itibaren, tam anlamıyla California Gold Rush olarak adlandırılan, göçte bir artışa yol açtı. Hem erkekler hem de kadınlar heyecana kapıldı. Luzena Wilson , kocası ve iki çocuğuyla Oregon Yolu'nu gezen bir kadın şöyle yazdı: 'Altının heyecanı orman yangını gibi yayıldı, hatta kırdaki kütük kulübemize bile ve kaybedecek neredeyse hiçbir şeyimiz olmadığı ve bir servetimiz olduğu için kazanabilirdik, ateşi erken yakaladık. '
Diğerleri, başka nedenlerle de Oregon ateşi aldı. Altına hücumun yanı sıra, daha iyi bir yaşam ve ülke için süregelen bir vaat vardı. 1850'de ABD Kongresi, Oregon Spendelandgesetz Oregon daha fazla göçmeni batıya gitmeye teşvik etmek. Yasaya göre, her bireye 320 dönüm ücretsiz arazi verilecekti, seyahat etmek öyle bir teşvikti ki, bazı insanlar yolculuk yaptı, topraklarını aldı ve sonra tekrar doğuya taşındı.
kitabında Oregon Trail: Prairie ve Rocky Dağları'nda Yaşam Eskizleri , Tarihçi ve yazar Francis Parkman, Oregon Patikası'nın ilk bölümündeki av gezisini bildirdi. Yolculuğun başında birçok farklı insanla tanıştı. Göçmenler, zengin ve saygın insanlardan ülkenin en aşağılık dışlanmışlarından bazılarına kadar uzanıyordu. Bununla birlikte, en dikkate değer olanı, yeniden doğuş doktrinini tartışan üç yaşlı adamdı. Herkesin, Doğu'nun köklü toplumsal yapılarının dışında, hayatta karşılaştıkları ve sebep oldukları güçlükleri telafi edebilecekleri bir yaşam için yeni bir şansı vardı. Spesifik sebepler ne olursa olsun, çoğu kişi sonun yolculuk riskine değdiğini düşündü.
Parkman, bu garip göçü tetikleyen çeşitli nedenleri tahmin etmek için sık sık kafamı karıştırdım, diye yazdı Parkman, ama her ne olursa olsun, daha iyi bir yaşam için çılgın bir umut ya da yasanın sınırlarını görme ve şirketten kurtulma arzusu ya da Tam bir huzursuzlukla, pek çok kişinin yolculuktan acı bir şekilde pişmanlık duyduğu ve Vaat Edilmiş Topraklara vardıktan sonra oradan kaçacak kadar şanslı olduğu kesindir.
-
Fotoğraf: Internetarchiv-Buchbilder Arşivi / Flickr / Bilinen telif hakkı kısıtlaması yok İnsanlar sadece ihtiyaç duyduklarını toplayabilir ve gerisini geride bırakmak zorunda kalırlardı.
Oregon Patikası'nda kolay ve verimli bir şekilde seyahat edebilmek için çoğu göçmen, birçok eşyasını bırakmak ve yalnızca temel ihtiyaçlarını bırakmak zorunda kaldı. Pek çok rapor, insanların inşa ettikleri evleri, sahip oldukları arazileri ve işyerlerini ve sahip oldukları lüksleri terk ettiklerini gösteriyor; Hayatınızı alt üst ettiniz, 4 fit uzunluğunda ve 4 fit genişliğinde bir yere mi sıkışırdınız? Çayır yelkenli vagonu , bir servet kazanacak şanslı azınlık olmaları ümidiyle. Harriet Scott Palmer, 1852 baharı çok fazla hazırlık getirdi, her türden eseri okudu. anılarında . Dikmeye gelen akrabaları, ağlayan vedaları, değiş tokuş edilen küçük hatıra hediyelerini, çiftliğin satışını, inatçı öküzlerin alınıp zorla girilmesini, erkeklerin yüksek seslerini ve genel kargaşayı hatırlıyorum. Palmer, ailesiyle birlikte Illinois'deki evlerini ve köpeklerini terk ettiğinde sadece 11 yaşındaydı. Geriye baktık ve [Illinois Nehri'nin] uzak kıyısında uluyan köpeğimizi (adı Watch'dı) gördük ... ondan sonra hiç yemek yemedi ve kısa süre sonra öldü.
Hangi eşyaların alınacağı ve hangilerinin bırakılacağı baştan her zaman net değildi. Hesabında , diye yazdı Luzena Wilson, 'Çayır gemimizde' istiflediğimiz tuhaf ama hantal bir yüktü ve başlangıçta gerekli olduğunu düşündüğüm bazı şeyler lüksün baş belası oldu ve birkaç gün sonra yol kenarında birçok gereksiz tencere ve su ısıtıcısının yanından geçtim. , çünkü domuz pastırması ve unu neredeyse hiç değiştiremezsiniz ve bunları pişirmek için sadece birkaç kap gerekir.
-
Fotoğraf: Albert Bierstadt / Wikimedia Commons / Kamu malı Göçmenler uygun şekilde paketlendiğinde ve porsiyonlara ayrıldığında yiyecek boldu
Birçok aile ve göçmen, yanlarında uzun ömürlü gıda ve konserve ürünler getirdi. Bir Missouri göçmeni San Jose, California'ya gitti Newton G. Finley , yazdı, Yiyecek yelpazemiz bol ve en iyi kalitedeydi, ayrıca çok çeşitliydi, kısmen şunlardan oluşuyordu: mısır unu, un, karabuğday unu, jambon, domuz pastırması, sosis, kuru et, fasulye, bezelye, patates, pirinç, kahve , çay, şeker , Bal şurubu, süt, tereyağı, kuru meyve, elma (yeşil), ceviz, ceviz, fındık, vb. Ancak diğerleri, çoğu için yiyecekleri ulaşılmaz tutmayı başardı. Luzena Wilson yazdı 'Bizim sahip olduğumuz, diğer göçmenlerin neredeyse her zaman sahip olmadığı bir lüks - taze süt. Nazik Mulley ineğimizden hiç ayrılmadım.
Bazı göçmenler kendi avlanma becerilerini kullandılar. Sarah Byrd Küçük bir çocukken ailesiyle birlikte Oregon Yolu'nu geçtiğinde, bir sözlü tarih röportajında, her şeyi hatırlıyorum, ez sadece ez gün, kuyruklarını yukarı çekmiş ve kafaları yukarıya dönük bufaloları seyrederken, dedi. zemin. Yüz veya daha fazla olmalıydı. Bu bir milyondan çok uzak, ama siz yürürken yerdeki eğlence sarsıldı. Adamların bir kısmı birkaç güzel atış yaptı ve bir süre bizde bolca manda eti yedik... Etler ateşin önüne büyük bir teneke parçası konularak kızartıldı. Bir çeşit yansıtıcıydı; et ile ateş arasına konmuş ve bu şekilde kızartılmış etten daha güzel bir şey tatmamışsınızdır.
Bununla birlikte, bu malzemelerden herhangi biri bittiğinde, göçmenlerin daha fazla yiyecek alabilecekleri ve hatta yiyeceklerini kendileri veya grupları için mevcut olmayan lüks ürünlerle değiştirebilecekleri ticaret noktaları vardı. Ottawa, IL'den California'ya yaptığı tüm seyahati kapsayan günlüklerinde, Alonzo Delano Wyoming'deki bir ticaret merkezi olan Fort Laramie'ye ulaştığında kendisine sunulan menü değişikliğinden memnun kaldı. Onlara katıldığımda bana bir parça kek ve peynir teklif edildi. Siz tanrılar, diye yazdı. Turta - Charlie Lewis'in kendi elleriyle yaptığı gerçek kurutulmuş elmalı turta! - ve haftalarca domuz fıçısının 'tuzu' ile tatlı olarak pilot ekmeği ile kendini tam anlamıyla besleyen kendi annesi, burnunu kırıştırsa bile, bu tam bir lükstü.
Bununla birlikte, özellikle herkes 2.000 millik bir yolculuk için yiyeceklerini iyi bir şekilde paketlemediği veya hazırlamadığı ve porsiyonlara ayırmadığı için, yiyecekler herkes için hazır değildi. Peter H. Burnett, Missouri'den Oregon'a gitti, ancak yeni yaşam tarzlarına uyum sağlamakta zorlanan bir grubun parçasıydı. Yolcularımızın ilk bölümünde erzaklarını evlerindeymiş gibi boşa harcadıklarını yazdı. Kalan ekmek varsa atılırdı; ve biri çadırlarına girdiğinde akşam yemeğine davet edilirdi.
-
Fotoğraf: Charles Christian Nahl / Wikimedia Commons / Kamu malı Çok bulaşıcı hastalıklar hızla yayılır
24 Temmuz'da babam öldü J. Henry Brown yazdı otobiyografisinde. Tabakta ıslanmanın neden olduğu ateş krizinden kurtulmuş, ancak üşütmüş ve iyileşme umudu olmadan nüks etmiş. Bizim trenimizde veya müsait olan herhangi bir trende doktor yoktu. Seyahat etmek zorunda kaldık ve bahar arabamız olmadığı için yoldaki tümsekler ve havanın sıcaklığı hastalığı daha da kötüleştirdi ve ilerlemesi hızlı oldu. Gece yarısı civarında öldü ve o sabah gün doğarken gömüldü...
Hastalık, Oregon Yolu boyunca en büyük tehditti. Batıya seyahat eden yaklaşık 350.000 kişiden ve tahmini 6 - 10 Yüzde bir hastalıktan öldü. Hastalığın baskın formu, durgun ve kirli suların neden olduğu kolera idi. Hastalık bulaşıcıydı ve tedavisi yoktu; bir kişinin bağırsak astarına hızla saldırır, ishale ve kusmaya neden olur ve genellikle kurbanı ilk belirtileri gösterdiği gün içinde öldürür. Bununla birlikte, hastalık sadece iz üzerinde değildi. Dünya senin önünde durdu küresel kolera salgını ve hiç kimse (yolda olmayanlar dahil) gelişmiş hijyenin büyük salgınları önleyebileceğini bilmiyordu.
Dizanteri, kötü ve sağlıksız koşulların da neden olduğu bir başka yaygın hastalıktı. Ancak koleradan farklı olarak bir tedavisi vardı ve bu kesin bir ölüm değildi. Hint yağı ile tedavi edilmiş olsaydı bir kişi hayatta kalabilirdi. Kızamık, dağ nezlesi, iskorbüt, çiçek hastalığı, gıda zehirlenmesi ve zatürree de dahil olmak üzere diğer hastalıklar da yolu rahatsız etti. Ancak Oregon Trail göçmeni için hiçbir yerde sorunlu veya ölümcül değildiler. kolera olarak veya dizanteri.
